Siber İstihbarat ve Siber Savaşlar

Evet bugün sizlere Siber İstihbarat, Siber Savaş, Sosyal Medya İstihbaratı gibi kavramlar hakkında derlemiş olduğum hususlara değineceğim. Öncelikle İstihbaratın tarihçesinden ufak bir şekilde bahsedelim. Nereden nasıl çıktığına değinmeyeceğim, burada bizler için önemli olan husus, dünya savaşları ve özellikle ikinci dünya savaşı sürecinde gerçekleşen önemli değişimler. Malum, ikinci dünya savaşı sürecinde, teknolojinin gelişmesine paralel olarak, insan istihbaratının yanında sinyal istihbaratı ve görüntü istihbaratı gibi konularda önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Nedir bu gelişmeler;

-İngiliz istihbaratının Amerika Birleşik Devletleri’ni I. Dünya Savaşı’na dâhil etmesi (Zimmerman Telegram olayı),
-Amerika Birleşik Devletleri’ni II. Dünya Savaşı’na sürükleyen istihbarat zafiyeti (Pearl Harbor),
-Kriptolojinin II. Dünya Savaşı üzerindeki dramatik etkisi (Enigma gelişmesi),
-İngiliz istihbaratının Hitler’in casuslarını kendi amaçları için kullandığı istihbarata karşı koyma başarısı (the Doublecross – aldatma operasyonu)

Bu ufak girişten sonra az da olsa İstihbaratın tanımına değinelim;

İngilizce ve Fransızcada “intelligence” kelimesi ile ifade edilen ve anlamı “akıl, zekâ” olan istihbarat kelimesinin Türkçe’de sözlük anlamı haber alma şeklindedir. Yani kısaca İstihbaratı; toplanan haberin, akıl ve zekâ yardımıyla işlenmesi faaliyeti olarak ifade etmek yanlış olmaz sanırım. Ek bilgi olarak, Türkiye Millî İstihbarat Teşkilâtı sitesinde ise İstihbarat, “Devlet İstihbaratı, devletin bütünlüğünü, rejimin emniyetini sağlamak için, millî politika ile tespit edilen millî hedefleri elde etmek üzere devlet organlarının yaptığı istihbaratın tümüdür. Başka bir ifadeyle, Millî Güvenlik Politikalarının oluşturulması için gerekli bilgileri sağlayan ve ilgili bütün devlet istihbarat kuruluşlarının iş birliği ve koordinasyonu ile üretilen istihbarattır” şeklinde tanımlanmıştır.

İstihbarat, yüzyıllardır gizemini korumakta olan, bunun neticesi olarak da insanların ilgisini çekmeye devam eden bir olgudur. Her ne kadar ilgi çekse de yanlış anlaşılma, yanlış bilinme, yanlış tanımlama vb. sebeplerden ötürü ne yazık ki Türk toplumu yıllardır istihbarattan uzak durmakta ve bunun neticesi olarak da istihbarat disiplini yeterince oluşamamaktadır.

Oysaki istihbarat, haber alma teknolojilerinden, kriptolojiye, yabancı dil uzmanlığından, psikolojiye kadar birçok müspet ilmi kapsamaktadır. Oldukça geniş bir çalışma faaliyet alanına sahip olan istihbarat, dışarıdan gözlemleyen kimselerin hayal ettiğinden çok daha büyük bir bilgi akışına ev sahipliği yapmaktadır. Bu anlamda istihbarata bir bilim dalı olarak, gerekli önemin verilmesi ve istihbarata akademik açıdan bakılması, incelenmesi gerekmektedir.

İstihbarat, devlet tarafından belirlenen ihtiyaçlara karşılık olarak, çeşitli kaynaklardan derlenen haber, bilgi ve dokümanların işlenmesi sonucu elde edilen üründür. Doğru mu? -Evet.

Ufak bir bilgi daha!
Devlet çapında istihbarat oluşturmakla görevli olan Milli İstihbarat Teşkilatı’nın resmi sitesinde, istihbaratın üretilebilmesi için sadece haberin, bilginin ve belgenin toplanmasının yeterli olmadığı, elde edilen haberin, bilginin ve belgenin belli bir sistematik içerisinde işlenmesi gerektiği ifadesine yer verilmiştir. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın resmi sitesinde ise istihbarat çarkı, dört aşamalı olarak ele alınmaktadır.

Milli İstihbarat Teşkilatı Dört Aşamalı İstihbarat Çarkı

İstihbaratın tanımına değinip ufak bir bilgilendirmeden sonra şimdi Siber İstihbarat’a değinelim. Siber İstihbarat, hedefin bilgisi ve izni olmaksızın, siber uzaydaki ağlara, bilgisayarlara vb. cihazlara hacking gibi benzer teknikler kullanarak sızmak, hassas verilerin toplanarak, istihbarat çarkından geçirilmesi faaliyetidir.

Siber istihbarat, sadece teknik faaliyetlerle değil, sosyal mühendislik, psikolojik harp ve sair unsurlar kullanılarak da oluşturulabilmektedir. Siber istihbarat faaliyetleri, her zaman bilgi elde etmek amaçlı yapılmayabilir. Kimi zaman, hedef ülkenin e-devlet altyapılarının çökertilmesi, kurumlara ait web sitelerinin erişilemez hale getirilmesi, hacklenmesi, (prestij kaybı olabileceği gibi, çeşitli propagandaların duyurulması maksatlı da olabilir) e-ticaret siteleri, bankalar vb. altyapılara saldırı gerçekleştirerek, internet üzerinden yapılacak ticari ya da finansal işlemlerin duraklatılması, böylelikle ekonomik zarara uğratılması gibi amaçlar da taşıyabilmektedir.

Günümüzde İnternetin sosyal ve ekonomik yaşantının ayrılmaz bir parçası haline gelmesi, hükümetlerin de iletişim ve bilgi alanında ki bu büyük değişime kayıtsız kalamamasına, kurum ve hizmetlerini siber uzaya taşımalarına yol açmıştır. Bu sayede kamu ve özel sektör tarafından verilen hizmetlerin kalitesinin ve hızının artması sağlanmıştır. Bununla birlikte kamu ve özel sektörde şeffaf (açık) yönetim anlayışı benimsenmiş fakat bu durum işletmeler için bilgi ve sistem güvenliği sorununu doğurmuştur. Tüm dünyayı saran internet ağı sayesinde bilgiye ulaşmayı kolaylaştırması bu dönemde toplumların da birbirine internet ağı üzerinden iletişim ve etkileşimleri kolaylaştırmış ve artış göstermiştir.

Bilgi ve iletişim sistemlerinin bu amaçla yaygın olarak kullanılmaya başlanması İstihbarat teşkilatlarının istihbarat organizasyon şemalarında ve bilgi toplama anlayışlarında değişiklik yapmayı zorunlu hale getirmiştir.

Gelelim Siber Savaş’a;
İnsanoğlu ilk başlarda bir birinden çok farklı özellikler gösteren iki alanda savaşmıştır; “kara” ve “deniz”, yüzyıl öncesinde ise hava tekno­lojisinin gelişmesi ile birlikte üçüncü savaş ortamı “gökyüzü” olmuştur. 1957 tarihine gelindiğinde ise dördüncü savaş ortamı “uzay” olarak kabul edilmiştir. Bu dört savaş ortamının da kendine has özellikleri ve gereklilikleri bulunmaktadır. 21. yüzyıla gelindiğinde bu dört alana beşinci savaş; “siber ortam” ortamı eklenmiştir.

Neredeyse günümüzde tüm bilginin siber ortamda depolandığı ve işlendiği, cihazların siber ortamda yönetildiği, orduların operasyonel üstünlü­ğünün, elektronik haberleşme, görüntü alma, uzaktan algılama gibi taktiklere dayandığı günümüzde, beşinci savaş alanı olan siber or­tama göre saldırı ve savunma strateji ve taktikleri geliştirilmektedir. Uluslararası ilişkilerde, ülkeler arası anlaşmazlıkların çözülmesi için orduların caydırıcı bir güç olarak kullanılmasına, siber orduların ve saldırıların da dâhil edildiği bir zamana gelinmiştir. Yeni teknolojik ge­lişmeler siber uzaydaki imkânları arttırarak bireyleri, organizasyonları ve devletleri tehdit etmektedir. Bu tehditlerin en önemlisi siber savaş olarak değerlendirilmektedir.

Yani kısaca; hedef seçilen şahıs, şirket, kurum, örgüt, gibi yapıların bilgi sistemlerine veya iletişim altyapılarına yapılan planlı ve koordineli saldırılara siber saldırı, aynı saldırıların ülke veya ülkelere yönelik yapılmasına ise siber savaş diyebiliriz.

Şimdi de kısa bir şekilde de sosyal medya istihbaratına değinelim.

Günümüzde sosyal medya internet kullanımının en temel amaçları arasına yerleşmiş durumda. Facebook, Twitter, Instagram, Linked-in vb. bir çok sosyal ağ, milyonlarca kullanıcı tarafından günlük olarak, aktif bir şekilde kullanılmaktadır. Bu da; kullanıcıların internete yükleyerek paylaştıkları metin, görüntü, video ve ses verileri aynı zamanda bilgi değeri olan pek çok verinin de internet ortamında dolaşması anlamına gelmektedir. Bu alanda şirketlerin ihtiyaçları doğrultusunda istihbarat faaliyetleri yapmalarının yanında artık devletler de güvenlik amaçlı istihbarat faaliyetleri yapmaktadır. Bu yeni istihbarat kavramı “siber istihbarat”, sosyal medyada yapılan istihbarat ise “sosyal medya istihbaratı” olarak adlandırılmaktadır.

Umarım yararlı bir derleme olmuştur, iyi günler dilerim.